KARAPAPAK TÜRKLERİNİN KURDUĞU CENUB-İ GARBİ KAFKAS HÜKÜMETİ
1918 yılının karmaşık siyasi ortamında Elviye-i Selase'de (Üç Sancak –Kars, Ardahan, Batum) hem teşkilatlanma hem de milli mücadele yolunda önemli bir yere sahip olan Kars İslam Şûrâsı'nın çalışmaları oldukça etkiliydi. Çünkü tarihi süreçte Elviye-i Selase, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından imzalanan Berlin Antlaşması’yla savaş tazminatı olarak Rusya’ya bırakıldı. Bu toprakların Rusya’ya bırakıldığını duyan bölge halkı düşmanın da baskısı ve yıldırmasıyla batıya doğru göç etmeye başladı. 1882yılına değin üç yılda resmen 82.000 Türk, Kars Sancağından yeni hududun batısına geçti. Ruslar, toprakları oldukça verimli olan köy, kasaba ve şehirlerdeki Türkleri kaçırtarak, yerlerine: Khakhol, Dukhobor, Malakan gibi “Rus Kolonisi”köylüleri, Nemis (Alman), Estonyalı gibi Protestan, Anadolu ile Kafkasya’dan çok sayıda Rum, Ermeni, Yezidi, Asurî gibi gayrimüslüm halkı getirerek bu bölgeye yerleştirdiler. Kars şehrinde ve Kağızman’daki Rüştiye Mektebi ile çokça medreseler kapandı, böylece Türk-Müslüman halkın bilinçlenmesi önlendi1. “40 yıllık kara günler” olarak adlandırılan bu yıllarda Kars halkı birçok sıkıntı çekti. Fakat Rusların ağır tahriki altında olmalarına rağmen milli bilinçlerinden hiçbir şey kaybetmediler. 1917 Rus ihtilali ile Çarlık Rusyası devrilince, bütün siyasi mahkûmlar gibi serbest kalan Kars’lı sürgünlerde 1917
yılı sonunda evlerine döndüler. Sürgünden dönenler Kars İslam Cemiyeti’nin kurulmasında yararlılık gösterdiler.Mondros Mütarekesi müzakerelerinde Elviye-i Selase'nin işgali şarta bağlanmıştı. Osmanlı Hükümeti'nin bölgede gerekli önlemleri almaması durumunda İtilaf Devletleri işgal hakkını kullanacaktı. Bölgenin geleceğinin tartışmalı hale gelmemesi için 9. Ordu Kumandanı Yakup Şevki Paşa, 5 Kasım 1918'de, Harbiye Nezareti'ne, mülki ve askeri önlemlere ilişkin sekiz maddelik bir öneri sundu. Yakup Şevki Paşa, bölgenin geleceğinin refaha kavuşması, yönetim, eğitim, güvenlik, jandarma teşkilatı, halk ihtiyaçları, nüfus sayımı gibi pek çok konuda görüş bildirdi. Yazının devamında özellikle sekizinci maddeye dikkat çeken Yakup Şevki Paşa, İtilaf devletlerinin bütün güçleriyle Osmanlı ordusu'nun savaş gücünü ortadan kaldırmaya çalıştıklarını, bu yüzden askerlik şubelerine izin vermeyeceklerini belirtti ve bu teşkilatın kurulmaması halinde İtilaf kuvvetlerine gerek kalmadan Elviye-i Selase'nin Ermeniler ve Gürcüler tarafından rahatlıkla işgal edilebileceğini ekledi2 30 Ekim 1918’de şartları oldukça ağır olan Mondros Mütarekesi’nin imzalanması ile Osmanlı Devleti fiilen sona erdi. Mütareke hükümleri İtilaf Devletlerinin işgallerini meşru kılıyordu. Ancak bu durumu kabullenemeyen Türk halkı milli hudutlar içerisinde milli mücadeleyi başlattı. Kars ile Batum Anadolu’da düşman işgaline uğrayan illerden olması sebebiyle burada milli bir teşkilatın kurulması zaruri ihtiyaç halini aldı. Bu teşkilat, Kars islam Şûrâsı adıyla kurulup, daha sonra Batum’dan Nahçıvan’a değin uzanan alanda şubelerini açtı3. Halkı silahlandırarak Ermeni ve Gürcü saldırılarına karşı koruma ve bilinçlendirmeye çalıştı. Bu teşkilatın kurulup yayılmasında Borçalılı Kepenekçi Emin Ağa’nın çok önemli girişimleri oldu. Emin Ağa, teşkilatın yalnızca bölgede değil aynı zamanda uluslar arası boyutta tanınması için girişimlerde bulundu4. Emin Ağa gibi
ilim sahiplerinin Kars İslam Şûrâsı’nda yer almaları Şûrânın amacına ulaşmasında önemli bir etkendir. 1. KARS İSLAM ŞÛRÂSIİngilizlerin baskısıyla, Türk ordusunun 1914 sınırına çekileceğinin duyulması Kars halkında büyük bir endişeye yol açtı. Olası bir Ermeni kıyımına maruz kalmamak için Wilson Prensipleri'ne dayalı bağımsız bir teşkilat kurulması hususunda harekete geçildi5.Mirliva Yakup Şevki Paşa, bölgeyi işgal etme niyetinde olan İngilizlerle temasta bulunmayı uygun bulmuyordu. Kars'ı, oluşturulacak “Milli bir Hükûmet'e” devretmeği planlıyordu6. Yakup Şevki Paşa, Harbiye Nezareti'ne yukarıda belirtilen önerileri gönderirken aynı gün “Kars İslam Şurâsı”nın kuruluşu ilan edildi7. Yakup Şevki Paşa ve Kars mutasarrıfı Hilmi Bey'in ellerinden gelen desteği sağlayacaklarına dair söz vermeleri Kars İslam Şûrâsı'nın kuruluşunda önemli bir etkendi8.Kars İslam Şûrâsı kurulduktan hemen sonra bölgedeki Sancak ve kazalara Şûrâ'nın ilk toplantısının 14 Kasım 1918'de yapılacağı duyurularak temsilciler gönderilmesi istendi. Dokuz gün içerisinde, haber verilen Oltu, Ardahan ve Kağızman ile buralara bağlı kaza ve nahiyelerden de temsilciler gelmeğe başladı. 10 Kasım 1918'de de bunlara ilaveten Ahıska Hükümeti Muvakkatası'ndan Osman Server (Atabek) ve arkadaşları da Kars'a geldiler. Kağızman Kaymakamı Asaf Talat Bey: “Hükümet içinde hükümet kurulmasına müsaade etmem” diyerek, Kağızman'dan gelecek delegelere izin vermek istemiyordu. Bunun üzerine Fahrettin Bey, Kars mutasarrıfı Hilmi Bey'e müracaat ederek Hilmi Bey’in Asaf Bey'i telefonla aramasına vesile oldu. Hilmi Bey’in Asaf Bey’e “Biz 15 güne kadar çekip gidiyoruz, buranın idaresini yerli halka bırakıyoruz, elinizden geldiği kadar delegelerin buraya gelmelerine yardım edin, bu işe engel olmayın, sonra müşkil duruma düşersiniz”diye, ikazda bulunmasının ardından, Kağızman'dan Ali Rıza Bey ve arkadaşları bir gün sonra Kars'a gelebildi9.14
Kasım 1918 günü yapılan kongre ile 8 kişilik bir muvakkat heyet ile Kars Sancağında “Milli İslam Şûrâsı Merkezi Umumisi” adıyla bir yerli hükümet kuruldu. Ardahan, Kağızman ve Oltu Sancakları; Ahıska, Batum ve Artvin şehirleriyle kazalarında da şubeler açılması kararlaştırıldı. Bu sırada Nahçıvan ve Kamerli'de de Türk ordusunun yardımıyla “Şûrâ”lar kuruldu10.“Milli İslam Şûrâsı Merkez-i Umûmîsi” nin kurulmasıyla birlikte; bir yandan çekilmekte olan Türk ordusundan müstahkem yerler ile askeri binalar ve tesislerin alınmasına çalışılırken, bir yandan da Kars sancak ve kazâları ile Ahıska, Artvin, Batum sancak ve kazâlarında da, merkezi Kars olmak üzere, kısaca “Milli Şûrâ” da denilen “Milli İslam Şûrâsı”nın şubelerini açıp teşkilatı genişletmek için halkı Ermeni ve Gürcü tehlikesi karşısında uyanıklığa, birlik ve beraberliğe çağırma işlerine ehemmiyet verildi11.Kars İslam Şûrâsı ikinci kongreyi toplayıncaya kadar şu faaliyetlerde bulunmuştu:1-Çekilmekte olan Türk ordusundan müstahkem yerlerle, askerî bina ve tesisleri teslim almaya hazırlanma.2-Kars sancak ve kazalarıyla Ahıska, Artvin ve Batum şehirleriyle kazalarında merkezi Kars olmak üzere millî Şûrâ şubeleri açarak teşkilatı genişletmeye çalışma ve halkı birliğe davet etme12.Kars Milli Şûrâsı ikinci kongreyi 30 Kasım 1918'de topladı. Kongre Ordubad, Nahçıvan, Kamerli, Sürmeli, Serdarabad, Doğu Şuregel, Ahılkelek, Ahıska ve Elviye-i Selase'den gelen 60 delegenin katılımıyla açıldı. Fakat üç gün süren kongrenin 2. ve 3. günlerinde 10 delegenin daha iştirakiyle bu sayı 70'e çıktı.Üç gün süren kongre sonunda şu kararlar alındı:1-Batum'dan Ordubad'a ve Ağrı'dan Azgur'a kadar, halkın çoğu Türk-İslam olan yerlerden Türk ordusu çekilince, buraların idare ve korunması işlerine bakmak için merkezi Kars'ta olmak üzere Milli İslâm Şûrâsı adı altında bir hükümet kurulması;2-12 kişiden oluşan bir Merkez Temsilciler Heyeti'nin seçilmesi;3-Bir Milli Şûrâ Ordusunun kurulması;4-Galip devletlerin ve
İngiltere'nin tutumu ne olursa olsun anavatana ve İslâm halifeliği'ne bağlı kalmaya çalışılması, Türk bayrağının kullanılması ve Türk kanunlarına göre adlî ve idarî işlerin yürütülmesi13.Oluşturulan 12 kişilik heyet aynı zamanda Kars Milli İslam Şûrâsı'nın meclisini teşkil ediyordu14. Milli Şûrâ’nın 12 kişilik bu heyetinin yanında 8000 kişilik bir de ordusu mevcuttu. Bu küçük devlet tamamen orijinal bir Müdafaai Hukuk müessesesidir, programı Parlamentosunun kabul ettiği kanundur15. Ulusal mücadele yolunda önemli çalışmalarda bulunan Kars Milli İslam Şûrâsı hakkındaki bilgiler döneme tanıklık etmiş ve önemli roller üstlenmiş kişilerin hatıralarında daha ayrıntılı olarak yansıtılmıştır16. 2. KARS İSLAM ŞÛRÂSI’NDA BORÇALILI KEPENEKÇİ EMİN AĞA'NIN ROLÜKars İslam Şûrâsı'nın kuruluşu ve faaliyetleriyle ilgili belgelerde bu cemiyetin kurucusu ve öncüsü olarak Kepenekçi Emin Ağa’nın adı sık sık geçmektedir. Ancak, tarihi kaynaklarda, belgelerde ve hatıratlarda, ayrıca Türkiye'de yapılmış bilimsel araştırmalarda ve incelemelerde Kepenekçi Emin Ağa’nın ismi dışında ona dair ayrıntılı bilgiye ulaşılamamaktadır.Öncelikle konuya açıklık kazandıracak bir olgunun altını çizmekte fayda vardır. Emin Ağa, 1918 yılı yazında Türkiye'den hareket eden Kafkas İslam ordusunun, Gürcüstan'a bağlı Borçalı kazasına, oradan da Azerbaycan'ın Gazah bölgesine kadar gerçekleştirdiği ileri harekâtında bizzat bulundu. Kepenekçi Emin Ağa, daha sonra Kars'a geçerek, Milli Şûrâ'nın kurulması çalışmalarına katıldı.5 Kasım 1918'de Yakup Şevki Paşa, Harbiye Nezareti'ne önerilerini gönderirken aynı gün, bir araya gelerek, “Kars İslam Şurâsı”nın kuruluşunu ilan eden kişiler arasında, birinci olarak Borçalılı Kepenekçi Emin Ağa'nın ve onun yanısıra Sarıkamışlı Piroğlu Fahrettin'in, Kağızmanlı Ali Rıza'nın, Karslı Sarıhaliloğlu Muhlis'in, Orenburglu Mamil Manlıoğlu Tevhididdin'in adları geçer17.Kars İslam Şûrâsı'nın 14 Kasım 1918 günü yapılan
kongresinde ilk reis Borçalılı Kepenekçi Emin ağa seçildi ve onun yardımcısı Piroğlu Fahrettin oldu18. “Milli İslam Şûrâsı Merkez-i Umûmîsi” adıyla yerli bir hükümet de Kepenekçi Emin Ağa başkanlığında kuruldu19. Merkez-i Umumi'nin reisi Kepenekçi Emin Ağa aynı zamanda maarif işleri ile de ilgileniyordu20.Onun, Şûrâ Geçici Hükümeti'nde reis, aynı zamanda maarif vekili olarak görev almasında, yani hem Merkez-i Umumi'nin reisliğini, hem de maarif vekilliğini aynı anda yürütmesinde, memleketi Borçalı'da eğitim ve edebiyat alanlarında kendisini yetiştirmiş olmasının payı büyüktür. Kepenekçi Emin Ağa Kars Milli İslam Şûrâsının ikinci kongresinde kongrenin başkan yardımcılığını üstlendi (başkan oy birliğiyle Şüregel kaymakamı, Fahri Alay kumandanı Cihangiroğlu İbrahim Aydın Bey seçilmişti)21. Kongrede seçilen 12 kişilik Merkez Temsilciler Heyeti'nde Borçalılı Kepenekçi Emin Ağa da yer aldı. Bu heyette Karslı Cihangiroğlu Hasanhan Bey, Sarıkamışlı Piroğlu Fahrettin Bey, Çıldırlı Esat Bey, Akbabalı Hacıabbasoğlu Kerbelâyî Mehmed Bey, Karaçantalı Hacığlu Ahmet Bey, Oltulu Molla Bilal Efendi, Erivanlı Ahundoğlu Taki Bey, Iğdırlı Ali Beyoğlu Mehmed Bey, Gümrülü Halıcıoğlu Yusuf Bey, Kağızmanlı Ali Rıza Bey, Digorlu Camedanlı Maksut Ağaoğlu Hasan Ağa gibi önemli isimler vardı. Emin Ağa'nın da dahil olduğu 12 kişilik bu heyet aynı zamanda Kars Milli İslam Şûrâsı'nın meclisini teşkil ediyordu22.Emin Ağa, Kars'ta ilk Türk Müdafaa-ı Hukuk Teşekkülünün reisi olarak temsilcilerin seçimlerinde imza yetkisine sahipti. Bu açıdan Osmanlı arşivinde Emin Ağa'nın imzası bulunan evraklar ve belgeler vardır.Kağızmanlı Ali Riza Bey'in Milli İslam Şûrâsı Merkezi Umumisi'ne Kağızman mümessili olarak seçildiğini beyan eden vesikayı 23 Kasım 1918'de Emin Ağa onayladı. Yine Kars eşrafından Atbaşızâde Asaf Bey'in murahhas tayin kılınmış olduğunu gösterir itimâdnâmeyi onaylayan da Kepenekçi Emin Ağa'dır Emin Ağa, Milli Şûrâ reisi olarak
dünya ülkeleriyle de bağlantı kurarak, Kars İslam Şûrâsı'nın tanınması için girişimlerde bulunmuştur. 8 Aralık 1918 tarihinde Kars İslam Şûrâsı adına Sarıkamış-İstanbul telgraf hattı ve “Hilal-i Ahmer” aracılığıyla Tokyo-Japonya'ya (Japon İmparatoru'na) yazılan ve Emin Ağa imzalı Fransızca telgrafta :“Asya Asyalılarındır davasının alemdârı sıfatı ile size müracaat ederiz ki, Kars İslâm Şûrâsı Hükümetinin mevcudiyeti siyasiyyesinin tanınmasında müzaheretinize mazhariyyeti, bir Asyalı olarak rica ederiz”24. Bu telgraf kurulan Kars İslam Şûrâsı’nın tanınma girişimlerini göstermesi açısından önemlidir. Türk Ordusu'nun 4 Aralık 1918'de Kafkasya'yı tamamen tahliye etmesinin ardından Borçalı ve Ahıska-Ahılkelek mıntıkalarında Ermeni-Gürcü mücadelesi başgösterdi ve Aralık sonuna kadar karşılıklı taarruzlar devam etti. Borçalı bölgesinde Ermenistan ile Gürcistan arasında kanlı çatışmaların yoğunlaştığı bir zamanda Emin Ağa Kars'tan memleketine döndü. Borçalı Milli Şûrâsı adında bir milli şûrâ oluşturarak, Borçalı'yı Ermeni saldırılarından korumak için çalıştı.Gürcülerin şikayeti üzerine Türk ordusunun mütareke hükümlerine aykırı davrandığını gerekçe gösteren İngilizler, Gürcüler tarafından şikayet edilen Şevket Paşa, Emin Ağa ve İzzet Efendi'yi İngiliz Divan-ı Harbi’de yargılamak üzere harekete geçtiler ve Türk hükümetinden bu kişilerin Batum'daki İngiliz Kumandanlığı'na teslim edilmesini istediler Emin Ağa, Cihangiroğlu İbrahim Bey ve Sami Bey'le beraber Kars Milli Şûrâsı'nı genişletmek için halkı, Ermeni ve Gürcü tehlikesi karşısında uyanıklığa, birlik ve beraberliğe çağırma işlerine önem verdi Bu doğrultuda Nahçıvan'a doğru hareket etti. Gayesi, Kars İslâm Şûrâsı'nın kabul ettiği kararları okumak ve Aras nehri boyunca yeni şubeler açmaktı O günlerin, o olayların tanığı Fahrettin Erdoğan, hatıratında Emin Ağa'nın İngilizlerin Kars'a gelmesinden sonra toplanan kurultaylarda, yapılacak işlerin toplantı günlerinde milletvekili olarak daima
hazır bulunduğunu belirtmektedir Borçalılı Emin ağa, Kars İslam Şûrâsı'nın kurulmasında ve faaliyet göstermesinde büyük ve önemli bir rol oynamıştı
Kısa ömürlü bu devletin anayasası şöyleydi:
1. Hükümet “Cenubi Garbi Kafkasya Cumhuriyeti” adını taşıyacaktır.
2. Cenubi garbi Kafkasya Cumhuriyeti hükümeti hududunu, Batum’dan Nahcivan’a kadar ulaştırarak, bu sınır içinin barışın sonuna kadar korunmasını bilfiil üzerine almıştır.
3. Hükümet bayrağını, kamutay üzerine dikilen ayyıldızlı Türk bayrağı olarak kabul etmiştir.
4. Cenub-i Garbi Kafkasya Cumhuriyeti hükümetinin resmi dili Türkçe’dir. Bütün resmi ve gayrıresmi muamelat ve tedrisat Türkçe olacaktır. 5. Milletvekilleri seçimi için 18 yaştan yukarı kadın ve erkek oy vermek salahiyetini haizdir. 10.000 kişi bir milletvekili seçer.
6. Her vilayet ve kasabada, Milli Şura’nın şubeleri açılarak, halkımızdan her türlü yardım görecektir.
7. Türk millet ve hükümetini rencide edecek her türlü muameleden kati surette çekinilecektir.
8. Umumi asker teşkilatımız da, cumhuriyetimizin kabul ettiği usul dairesinde, Türkiye devleti ile irtibatı temin için daimi bir heyetimiz Türkiye’de bulunacaktır.
9. Mülki teşkilatımızda da 8 maddedeki zikredilen usul aynen kabul edilecektir.
10. Komşu hükümetler ile daima dostça geçinmeyi Cumhuriyet Hükümetimiz düstur olarak kabul etmiştir. Milletvekilleri seçildikten sonra bu husus hakkında ayrıca bir kanun çıkarılacaktır.
11. İtilaf devletleri, doğu Türkiye illerini alıp başka bir millete vermek isterse Cumhuriyetimiz Türkiye’den ayrılmamayı kesin olarak kabul etmiştir.
12. Azınlıkların hürriyetleri ve hakları muhafaza edilecektir.
13. Müslümanlar arasındaki mezhep ayrılıklarına hürmet edilecek, dini ayinlerin bir arada yapılması sağlanacaktır.
14. Demokrasi esaslarına riayet edilerek seçimler tarafsız ve tesirsiz olacak, Türkün şan ve şerefine yaraşacak bir şekilde yapılmasına azami surette dikkat edilecektir.
15. Vali ve komutanların işe başlamaları ve işten el çektirilmeleri kamutayın kararıyla olacaktır.
16. Cumhuriyet Hükümetimiz milletvekillerinin seçilip de kamutayın çalışmaya başlayışından sonra kanunun bazı maddelerinin değiştirilmesini teklif etmeye yetkilidir.
17. Milletvekili olmak için yaş haddi 25’ten yukarı olacaktır.
18. Bu kanunun yürürlüğe girdikten sonra icrasına nazırlar heyeti ile cumhur reisi memurdur.
prof.dr şureddin mehmedli